Telefunken ELA M 250 E
Hepsi bir anahtar ile başladı. . .
8 sene önce Toni Fishman, TELEFUNKEN Elektroakustik'in sahibi ve CEO'sunun aklına parlak bir fikir geldi. Bir çok endüstri profesyoneli ile konuştuktan sonra anladıki tarihi TELEFUNKEN ELA M 250 ve 251 mikrofonların polar patern seçici anahtarı kırılgan bir yapıdaydı ve kırıldığı zaman mikrofonları kullanılamaz halde bırakmaktaydı. Piyasada muhtelif yedek parça olmadığı için bu mikrofonların sahipleri tamiratı kendileri yapmaya çalışmaktaydılar. Toni tüm bu kırık anahtalar için bir şeyler yapmaya karar verdi ve bunları tekrar yaratmak için yola çıktı. Ancak hemen akabinde farkettiki anahtarı ters mühendislikle çözmeyi değil, mikrofonun tamamını yeniden yaratmayı istiyordu. Sonrasındaki iki sene boyunca bir görevi vardı. Mikrofonun sadece sesini yeniden yapılandırmayı değil; görünütüsünü, hissiyatını, ruhunu tekrar yaratmak istedi. Mikrofonun ruhuna yeniden nefes vererek bir jenerasyon kayıt mühendisleri tarafından unutulmuş olanı hayata getirmeyi istedi. Bulabildiği kadar plan ve projeye(blueprint) ulaştı. Ulaşamadıklarını ise yıpranmış birçok örneği biraraya getirerek tekrar çizdi. Tüm bu zor işlerin sonunda elde edilen şirketin yeni amiral-gemisi, mükemmeli, atasözü kabilinden ankakuşu: ELA M 251E.
Peki ELA M 250 ve 251 ürünleri bu kadar özel yapan ne? Bu mikrofonların kalbi, CK-12 kapsülü, şirketin laboratuarında elde üretilmekte, 50 sene önce ne şekilde monte edilmekteyse aynı yol izlenmekte. Çıkış trafosu şirket için orijinal üretici olan Haufe tarafından orijinal spesifikasyonlara bağlı kalınarak TELEFUNKEN Elektroakustik için elde sarılmakta. Lamba NewOldStock GE 6072a orijinalinde olduğu gibi. Şirket mikrofonun bir çok kısmını yeniden şekillendirdi; orijinal plastikleri, gövde tübünü, başlık kafesini, anahtar yuvasını, kapsül tutacağını, yan-bantları.... sanırız anladınız. Tüm detaylar yerinde, titizlikle yeniden üretildi, kapsülü tutan vidalara kadar.
Kullanım ortamında ELA M 250E ve 251E ipeksi ve yumuşak, açık, havadar ve inanılmaz derecede detaylı klasik U-47 ile C-12 arasında bir yere denk gelen bir ses karakterine sahip. Arada olmasına rağmen kendine ait bir kimliği, sonik bir parmak izi var. Vokallerin güzel ve zahmetsiz bir şekilde miksin içine girmesine izin verir, overhead olarak kullanıldığında davul setinin doğal ses karakterini, çelik telli bir akustik gitarın gövdesini ve tonunu bol detay ve temizlikle yakalar.
Bu mikrofonun sunduğu tüm bu özellikler varken, neden daha azıyla yetinesiniz?